30 Ağustos 2012 Perşembe

Pek Moda: Delfince'den Goz Alici Takilar

Az once calan kapiyla bayram sevincim ikiye katlandi resmen. Iste beni sevincten delirten kutu :)


Daha once duyaniniz var mi bilmiyorum ama kutu Delfince'den gelmis. Bir tesadufler zinciri sonunda buldugum dunyalar guzeli Delfin, sonsuz dirdirima dayanamayip "Sus hadi sus, al sana o cok begendigin takilar!" deyip tasarimlarindan gondermis bana ^^



Birbirinden zarif, birbirinden eglenceli, super parcalar bunlar!






Delfin, daha once ne kadar populer oldugunu yazdigim arm party trendi ile neon cilginligini karistiran tasarimlariyla gunumu senlendirdi! Surekli "Bunlari nasil bir kombinle kullansam?" diye dusunuyorum :)



Ben erdim muradima, siz cikin kerevetine... Bu guzellige kayitsiz kalmayin! Yakinda pek cok insanin fark edecegi Delfince'yi herkesten once kesfetme sansi elinizde ;)

Arz Ederim!

"Millet, hukumetin gozcusu olmak durumundadir. Cunku hukumetin icraati kotu olur da millet itiraz etmezse butun kusur ve kabahate katilmis olur." demis Mustafa Kemal Ataturk, cok hakli. Artik o gorkemli torenler yapilmasa da, astim ben bayragimi pencereme. Icimde, gecit torenlerini merakla izleyerek gecen cocuklugumdan kalma bir cosku...


30 Agustos Zafer Bayramimiz kutlu olsun!

Adim Adim Barcelona

Hazir biraz dinlenmisken, Barcelona icin bir 'To-Do List' yapayim dedim ^^

1. Elbette La Rambla'ya gideceksiniz :) Gitmisken mutlaka tezgahlara goz atin. Guzel tasarimlar, resimler, sokak sanatcilari derken, o zengin dunyada kaybolun...


2. Alisveris yapmak icin mutlaka Barri Gotic'e gidin. Barcelona'daki en buyuleyici yer burasi bence. Katedralin gorkemli siluetinden kendinizi alabildiginizde daracik, trafige kapali ara sokaklarda kaybolun. Cafeler, magazalar derken, vakit ucup gidiyor!


3. Mutlaka ama mutlaka La Boqueria'ya yani La Rambla'daki pazara ugrayin. Meyve, sebze, sarkuteri, sekerleme, cikolata... Ne ararsaniz var ve inanin hepsi oldukca lezzetli. (ayilik edip hemen hepsinden denedim, evet :/) Yalniz, pazara sabah erken saatlerde gitmeye ozen gosterin cunku ogleden sonra inanilmaz kalabalik oluyor!


4. Barcelona'ya gidip de Castell de Montjuic'e cikmadan donmek olmaz. Biz gun batimina yakin, taksiyle tepeye cikip, teleferikle indik. Daha sonra da muhtesem isik sovlariyla meshur olan meydana kadar yuruyup Fontana Magica buyusune kapildik. Sansimiza, gittigimiz gun olimpiyatlarin kutlamasi vardi da, sahne sahiden siirsel bir guzellikteydi ^^



5. Ispanya deyince akla gelen ilk yiyecek tapas ve paella oluyor sanirim :) Bir haftalik tatilimizde, La Rambla'da tesadufen buldugumuz Hogan's Australian Pub'da (ne alaka demeyin :p ) ve tavsiye uzerine gittigimiz Sagardi'de olmak uzere 2 kez tapas yedik.Ikisi de gayet guzeldi ancak Sagardi'yi daha cok begendim. Hazir tapaslardan begendiginizi secip aliyorsunuz, cikarken tapaslarin cubuklarini sayarak oduyorsunuz hesabinizi. Hem Sagardi, ozellikle aksam oldukca hareketli olan atmosferiyle cok daha hos.. Paella ise nerede yeseniz gayet guzel, gayet nefis demistim ama hemen duzelteyim, La Rambla'daki mekanlarda paella isitilip getirilen bir dondurulmus gida. Paella icin ana caddeyi tercih etmeyin!


6. Gezinin en, en, en guzel atistirmasini La Champagneria Barcelona'da yaptik. Burasi adindan da anlasilacagi gibi bir sampanya bari. Museu d'Historia de Catalunya'ya cok yakin olan bu bar, oldukca ilginc. Gidip araya kayniyor; siparis verip, ayakta tikiniyorsunuz. Ozellikle siestadan sonra o kadar kalabalik oluyor ki, adim atacak yer kalmiyor! Ancak fiyat-performans acisindan 10 numara bir mekan. (yamulmuyorsam) 3 Euro'ya aldigimiz kocaman bir sise rose sampanyanin tadi hala damagimda. Yedigimiz muthis sucuklu sandvice ve peynir tabagina da yildizli pekiyi veriyorum ^^


7. En sevdigim restaurantlardan biri Mitsui oldu. Bu acik bufe Japon restaurantinda gozum dondu resmen. Sectigim deniz urunlerini izgaraya attirmanin keyfini kisi basi 10 Euro gibi komik bir rakam odemek katladi tabii ^^


*** Hemen bir dipnot olarak belirteyim; caniniz pizza cekerse, hakiki bir Italyan restauranti olan La Bella Napoli'ye gidin. Ortam, garsonlar, yemek nefis!

8. Hep yemek icmek degil elbette. Barcelona'ya gitmisken yuzmek de lazim! Barcelonata'nin La Rambla'ya en uzak tarafina dogru gitmek, yuzmek icin daha uygun oluyor. Mis gibi, piril piril parlayan denize dalmak icin ortalik ne kadar tenha, o kadar guzel! Ancak uzaklasacagim diye gaylerin rahatca takildigi yere kadar gitmemekte fayda var :p Sehrin disinda, trenle gidebileceginiz cok guzel plajlar varmis bir de ama biz gerek duymadik...


9. Placa Reial'daki Los Tarantos, 1 saatlik bir flamenko gosterisi izlemek icin gayet guzel. Yamulmuyorsam 8 Euro idi. (Kalacak yer icin yine bu meydandaki Kabul Hostel'e bakabilirsiniz, gayet guzelmis)


10. Gece hayati inanilmaz Barcelona'nin. Barcelonata, gunduz plaj, gece ise restaurant/disco (Nasil oluyor demeyin, vallahi oluyor!) Hayat 01.00'den once baslamiyor gece ve sabaha dek tam gaz devam ediyor. Biz, gaylerin yogunlukta oldugu Concell de Cent'te kaldik ve evimizin cok yakininda Atame diye harika bir mekan vardi. Her aksam oradaydik. Eger homofobik degilseniz mutlaka gidin. Sabah kapimizin onunden 'born this way!' cigliklari atarak yuruyenlere cemkirmedim degil ama neyse :p Bir de shotlari ile unlu Espit Chupitos var ki kafayi demlemek isteyen genclerle dolup tasiyor. Shotlarin tanesi 2 Euro ve ortam inanilmaz eglenceli. Garsonlar, ne tarz bir sey denemek istersiniz diye sorup ortaya karisik yapiveriyor ;) Buradan cikip Arena Disco'ya gecebilirsiniz!


Barcelona benim gozumden boyleydi iste :) Bir to-do list icin oldukca kalabalik bir icerik oldu (ki ilk bolumu de burada), umarim yorulmadan okuyabilirsiniz. Merak ettiginiz bir sey varsa sormaktan cekinmeyin ;)

29 Ağustos 2012 Çarşamba

I'm In Love ^^

2 gundur haril haril temizlik yapiyor, bir yandan da soyleniyorum (Twitter'da mizmizlandim baya, takip edenleriniz gormustur) Bir ara ipin ucunu kacirdim da kapi calinca geldim kendime. O hengamenin icinde, tatli bir surpriz butun stresimi aldi goturdu! ^^





T-shirt muhtesem! Daha gectigimiz hafta Marilyn Monroe'nun hayatiyla ilgili bir film izlemis ve ne kadar guzel olduguna bir kez daha kanaat getirmisken, Marilyn baskili bir t-shirtumun olmasi aklimi basimdan aldi. Cok mutlu oldum. En kisa zamanda t-shirtu giyip bir post yazarim artik :) Kirmiziyi cok seven bir insan olarak, havluya da bayildigim tabii. Hem oyle yumusak ki ^^  Sabuna da deginmem gerek ama henuz denemedim. Yalniz, evde bir okaliptus esintisi estirdigini soylemem lazim, cok guclu, ferah, taze bir kokusu var :)

Hediyeler icin Shakespeare in Love'a cok tesekkur ederim. Shakespeare hayrani biri olarak, ismini cok begendigim bu markanin Ege menseili oldugunu ogrenince gurur duydum ^^ Eger nedir bu diyorsaniz, Shakespeare in Love su ara Morhipo.com'da satista, hem de kocaman indirimlerle! Urunlerini gormek icin mutlaka bir ugrayin ;)

28 Ağustos 2012 Salı

Shoes of Cinderella


Miu Miu, bu sezona Mary Jane adini verdigi klasik kalibi ile isil isil geliyor!








Cocukken, gorur gormez asik oldugum ilk ayakkabimi hatirlatti bunlar bana. Hani alir da, kiyamadigimiz icin once bas ucumuza koyup izlerdik bir kac gece. Sonra da evin icinde giyerdik sadece... Iste onlara benziyor bu Miu Miu Mary Jane ayakkabilar. Bir peri masalindan firlamis gibi durmalari bir tarafa, giymeye kiyamayacagim kadar ozel duruyorlar ^^

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Steve Madden Sonbahar/Kis Sezonu

Sonunda sonbahar geliyorum dedi... Moda tarafinda henuz bir sey yok ama Istanbul'da yagmur baslamis, hava serinlemis. Ustelik magazalar da sonbahar/kis sezonuna gecmis... Bir kac gun sonra tatile gidecegimden, icimden hic yaz sezonunu kapatmak gelmiyor ama elden ne gelir? Kayitsiz kalamayacagim seyler var ;)

Her firsatta ne kadar sevdigimi soyledigim Steve Madden sonbahar koleksiyonu magazalarda yerini aliyor...







Sicak renklerin agirlikta olacagi, sivri burunlarin ve platform topuklarin tavan yapacagi bir sezon geliyor Steve Madden'dan. Neon stilettolar ve bilekten baglamali ayakkabilar ozellikle dikkat cekecek... Zimbalara ve civili modellere ozellikle dikkat edin derim! ;)

24 Ağustos 2012 Cuma

Salvatore Ferragamo 2012 Sonbahar Kis Kampanyasi

Gucci guzeli Karmen'im Pedaru'm, Ingiliz top model ve dikkat cekici bir ikon olan Kate Moss ile bir araya gelir de tadindan yenir mi? Yenmez! Pek bir sevdigim, bagrima tas basip, alamadigim her tasarimi icin agladigim Salvatore Ferragamo, bu iki guzel kadini bir araya getirip 2012-2013 sonbahar/kis kampanyasini gerceklestirmis...





Son karedeki ayakkabilar ayri hikaye ama ya... Cok guzeller, di mi?

Silk&Cashmere 2012 Sonbahar Kis Katalogu

Tulin Sahin, moda dunyasinda podyumlari domine eden isimlerin basinda geliyor. Hello Kitty'nin Turkiye yuzu, ayni zamanda begenerek takip ettigim Silk&Cashmere icin de poz veriyor...

2012 sonbahar/kis sezonunun cekimlerini, Paris'te yapmis Silk&Cashmere. Zeynel Abidin Aggul'un onjektifinden, yeni sezon pek romantik! ^^






22 Ağustos 2012 Çarşamba

Guess of the Autumn

Bayram geldi, gecti... Yaz neredeyse bitti... Ben, hala dinlenemedim! Mizmizlanmak gibi olmasin ama siz bu satirlari okurken ben salca ve kahvaltilik domates sosu yapmis, duzinelerce biber ve bamya dizmis, domates kurutmus ve tarhana hazirliklarina girismis, yorgun bir Ege kizi edasiyla suzuluyor olacagim :p

Neyse ki yorgunlugumu alan guzel seyler de var!



Guess, muzik, sanat ve fotografcilik dunyasindan ilham aldigi sonbahar koleksiyonunu sergiledi. Ozellikle derinin bolca kullanildigi bir yil geliyor! Pullar, asimetrik kesimler, farkli dokudaki kumaslardan olusan tasarimlar ve retro etkisi sezonu ele gecirmis. Ozellikle mavi ve siyahin baskin oldugu bir sonbahara hazir olun! Dantele ise yine, kocaman bir dikkat yildizi koymakta fayda var...

Ve iste Guess sonbaharindan aklima dusen 2 parca:

599 TL

299 TL

Guess sonbaharindan bu fotograflara bakip da "Istiyorummm!" diye honkurdugum dogru :/ Bunun icin bir an evvel kisa bir tatil yapip, dinlenmem sart ama...