8 Temmuz 2010 Perşembe

Marka & Renk Uyumu


Beni tanıyan herkes otomobilleri ne kadar çok sevdiğimi bilir. Hepsinin ayrı bir karakteri vardır, sunulduğu insanlar gibi. Bu yüzden, beğendiği arabaların insanın ruhunu yansıttığına inanırım...

Karşıma çıkan her yerde izlerim otomobilleri. En çok dikkatimi çeken şeylerin başında bazı markalara ya da modellere bazı renklerin gitmemesi gelir. Mesela kırmızı Mercedes olur mu yahu? Hangi sınıfta olursa olsun, bu markaya kırmızı yakışmıyor işte! Şehre inen köylü güzeli gibi kalıyor güzelim makine. Kırmızıya kastım olduğundan değil, aksine hastasıyım ama kırmızı ile Mercedes bağdaşmıyor işte. Aynı cümlede bile olmasınlar mümkünse...

Bu ara en beğendiğim renkler Ford'a ait. Özellikle Fiesta ve Focus'ta harika duran elektrik kırmızı ve vizyon mavi dikkatimi çekiyor. Bir de S60'ın lansman rengi var tabii ki, bakırımsı turuncu; çok yakışmış otomobile! Ama bu sene gördüğüm en güzel renk Ferrari 458 Italia'nın özel kırmızısı, kesinlikle...

Otomobillere bakarken elimde olmadan içindeki insanlara da bakıyorum. O esnada işte, şunu farkediyorum: bu arabalardan bazıları sahiplerine yakışmıyorlar! Güzelim Porsche, Bmw, Ferrari'lerin içinde garip garip insanlar. Çirkinler de Allah vergisi, laf etmeyeyim diyorum ama o kadar paranın içinde, insan o yamuk, çürük dişlerini bir yaptırır diyorum. Kimse güzel olmak zorunda değil, evet ama tasarım mucizesi otomobillerin içinde, kendi sağlığına bile özen göstermeyen tipleri görünce "İn aşağı!" diyesim geliyor. Kendine bakmayan adam arabasına bakar mı? Yok, bakıyor arabasına, kendisiyle ilgilenmiyor; bu adam manyak mı?!

Tabii böyle muhteşem otomobiller içinde "Küçük dağları ben yarattım!" modunda gezen insanlar da oluyor. Erkekler genelde caka satmak için verdikleri artistik pozları çekiliyor hatta komik oluyor da, kadınların aslında otomobilin ucunu görmek için Kaf Dağı'na diktikleri burunları asabımı bozuyor. Hakkıyla şımaran, hoş kadınlar seksi, kabul ediyorum. Onlara gıpta ettiğim için sinirleniyorum. Kıskanıyorum, evet. Ama dibi gelmiş çiğ sarı saçları, abuk kesimli ilginç renklerdeki giysileri ile full estetikli kokonaları görmek gerçekten içimde bir tiksinti uyandırıyor. Kendi bahçesinde dal değil, sahip olduğu ve belki kıymetini bile bilmediği bir güzellik içinde ağaçlık taslıyor. Ve maalesef ülkemizde bu insanlara sahip oldukları para yüzünden Abdurrahman Çelebi deniyor. Gel de kızma, üzülme...

Neyse, konu saptı, ben işin özüne döneyim: otomobil boyası üreten DuPont'un araştırdığı gibi, her ülkede özellikle tutulan renkler var, evet. Ama otomobillerde de marka & renk uyumu diye bir şey var canım! Siz siz olun, otomobilinize gitmeyen renk almayın. Gösterişli dursun diye yapılan saçma modifikasyonlar kadar saçma duran renklerle dolaşmayın ortalıkta. Sarışın zenciler kadar abuk oluyor durum. Lütfen ya!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder