Başa Dön!

5 Eylül 2012 Çarşamba

Hvala Dubrovnik!

Herkese merhaba!

Kisa bir aradan sonra, yerime, yurduma, evime dondum. Azicik bir surede iki ulkenin uc sehrini gezip, doyamadan geri geldim ama o kadar yoruldum ki, hic sikayet edecek halim yok :))

Gectigimiz hafta, sessiz sedasiz bir sekilde Dubrovnik'e gittim. Barcelona'dan kalma yorgunlugumu atip, bu kucuk, huzurlu kentte kafa dinlemekti amacim ama tabii ki yine oyle olmadi; kepce gibi gezdim :)

Oyle uzun uzun anlatabilecegim bir sey yok bu kez Dubrovnik'te. O kadar kucuk ki, hayret ettim. Her sey 'old town' cevresinde olup bitiyor zaten ;) Gelelim Dubrovnik icin kucuk notlara...

* Dubrovnik'te para birimi Kuna ancak onumuzdeki sene Avrupa Birligi'ne girisleri ile Euro'ya gececekler umarim (pek niyetleri yokmus) Su an neredeyse hicbir yerde Euro kabul edilmiyor. Hatta kredi karti bile pek revacta degil...

* Para bozduracaksaniz, Old Town'da herhangi bir yere gidebilirsiniz. Ya yuksek kurdan bozup komisyon aliyorlar ya da normal kurdan, komisyonsuz islem yapiyorlar. Hepsi ayni hesaba geliyor...

* Ulasim icin bileti otobuslerden alabilirsiniz. 15 Kuna gibi bir rakama anasinin nikahi kadar yol gidebiliyorsunuz.

* Her gun su alip bosuna para baymayin. Sisenizi atmayip sehirdeki cesmelerde buz gibi akan sulardan doldurun.Valla satilan sulardan daha guzel tadi!

* Geceleri kizlar acaip $lk giyiniyor, kendinizi hazirlayin ;)

Simdi geldi sira 'to do' listesi yapmaya...

1. Dubrovnik'te ilk yapacaginiz sey, her seyin merkezi olan eski sehri gormek! Birbirinden guzel cesmelerden akan buz gibi sudan icin. Yurunmekten parlamis yolunda karsiniza cikan sokak sanatcilarini izleyip kulak verin. Surlarin icinde kalan, daracik sokaklardaki ilginclikleri kesfedin. Kale muhafizlarinin nobet degisimini izleyin. Bir dugunden sonra, kilisenin onunde yapilan kutlamaya eslik edin. Saat kulesinin dibine, kilisenin karsisina oturup canli muzik dinleyin. Cok yakin bir tarihte yasanan savas doneminin izlerinin silindigi, cok iyi restore edilmis yapilari izleyip bambaska bir tarihi yasayin. Kisacasi sevin burayi, Old Town cok cici ^^



2. Adriyatik Denizi'nin serin sularina kendinizi birakin! Dubrovnik'te istisnasiz tum plajlar halka acik. Dolayisi ile, gordugunuz her yerden denize girebilirsiniz. Tuzlu dolasmaktan cekinmeyecekseniz "Gezerken bunaldim, bir serinleyip cikayim" deme sansiniz var yani! Ama oyle kallavi plajlar, kumlar falan beklemeyin, simdiden uyarayim...


3. Mutlaka surlara cikin! Surlar icin en makul yuruyus noktasi, Deniz Muzesi'nin oradan olan. O zaman daha az basamak cikiyorsunuz ;) Yalniz sakin yaniniza su almayi unutmayin cunku 1.5 - 2 saat suren bu maratonda insan hararet yapiyor!


4. Sehri tepeden gormek icin teleferige binin. Ozellikle gunesin batisina yakin cikarsaniz, Dubrovnik'in hem gunduz, hem de gece manzarasini kacirmamis olursunuz. Gunesin batisini izlemek de cabasi ;)


5. Muhakkak adalari gorun. Ancak oyle bir kac saatlik panoramik turlari bosverin. Karsidan goreceksiniz de ne olacak? 3 ada turu dedikleri yemekli, yuzmeli tekne gezilerine katilin ki keyfini cikarip adalari gezebilesiniz. Yalniz, adalarin kumlu sahili olan tek plaj oldugundan dolayi cok kalabalik olabilecegini aklinizda tutun ki sonra hayal kirikligina ugramayasiniz ;)


6. Eger uzun sure kalacaksaniz, muzeleri gezin. Bunu yaparken sakin tek tek para odemeyin, Dubrovnik Card alin! Bu kartla surlari gezebilir, belli basli muzelere girebilir, restaurantlardan indirim alabilir, 10 kez otobuse binebilirsiniz. Eger sehrin disinda, Cavcat ya da Mlini gibi bir yerde kalacaksaniz, cok onemli bir sey soyleyeyim hemen; otobuslere bu kartla binemiyorsunuz. Kart ancak sehrin icindeki otobuslerde geciyor.


7. Gelelim yemege...

Oncelikle tabii ki deniz urunlerine dalin! Porsiyonlar kocaman, yemekler taze ve leziz. Ozellikle liman tarafinda yer alan Lokanda Peskarija'yi tavsiye ederim. Aksam inanilmaz kalabalik oldugundan servis biraz yavas olsa da yemekler cok guzel, porsiyonlar kocaman ve garsonlar pek sirin. Turkce menuleri oldugunu da ekleyeyim hemen ^^


Ne alaka demeden, yillarca Venedikliler ile ic ice yasamis bu bolgedeki kulturden faydalanip dondurma, pizza ve makarna deneyin. Eczanenin oldugu kapidan girdiginizde, soldaki sokaklarda kalan Mea Culpa restaurant gayet uygun. Ozellikle soyluyorum bakin, bir pizza 2 kisilik ama fiyatlar gayet iyi :)

Balkan mutfagini denemek icin Balkan Express'e gidebilirsiniz. Bu restaurant, old town'daki saate varmadan soldaki sokaklardan birinde. Etleri ve biberli soslari, buz gibi Hirvat birasina cok yakisiyor ;)

Spagetti Toni, makarna deyince Dubrovnik'in en unlusu! Fiyat-kalite performansinda bes yildizli :p


Dondurma ise nereden alirsaniz alin pek lezzetli. Ben bubble gum dondurma yemekten zaafiyet gecirdim ^^


Pek bahsedilen Arsenal, gereksiz pahali ve Taj Mahal iyi denmesine ragmen bana itici geldiginden o restaurantlari denemedim ama goruyorsunuz ki dunyalari yedim! Tabii bu bana kilo, fatura ve himbillik olarak dondu :p

8. Gece hayati demeye dilim varmiyor cunku emekli memleketi gibi Dubrovnik. Yillar evvel bir kez Ayvalik'a gitmistim, orada gece hayati daha hareketliydi yani, siz dusunun. Giristeki meydanda olan latin kulupleri tika basa, hareket edilemeyecek halde. Insani bunaltiyor. Surlardaki 360 isimli kulube gitme firsatimiz olmadi maalesef, o yuzden pek bir sey diyemiyorum ama Fuego ve Eastwest disinda da nanay bir gece hayati :)

Iste Dubrovnik boyle bir yer. Vize uygulamasi baslamadan aradan cikardim ya, daha ne olsun? ^^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder