Başa Dön!

31 Ocak 2011 Pazartesi

Zirvede Moda

Yaklasan Eksi Sozluk On Iki Yasinda Zirvesi nedeniyle ortaligi bir heyecan aldi, gidiyor. Bu seneki zirve cok daha iddiali ve iddiali oldugu kadar da sansasyonlu!

Sozluk'un yas gununu kutlamak icin yazarlar 1 misafirleri ile Hilton Convertion Center'de agirlanacak. Konuklar ise Unlu, Beduk ve DJ Yahel olacak. Cem Yilmaz bizi bu gunde yalniz birakmazken, sunuculugu Ezgi Mola ustlenecek...

Turkce muzik konusunda konseptleri zorlayan bir isim olan Beduk'u agirlamak, Sozluk fenomeni Unlu ile cilgin atmak ve Yahel gibi bir DJ'in canli performansini izlemek icin sabirsizlaniyorum. Cem Yilmaz gibi modasi gecmeyen bir insanin orada olmasi ve Ezgi Mola gibi sirinlik abidesi bir kadinin ayni Cem Yilmaz gibi gonullu olarak organizasyonda yer almasinin keyfini surecegim elbette. Surprizler ise gercekten akillari bastan alacak!

Sagolsun Humanistyamyam kilik kiyafet merakimi belirttikten sonra "Boyle bir zirvede ne giyilir?" mesajlari geldi. Ben de ilgi alanim dahilinde dusundum, acaba ne giyilir? Yetkili merci degilim elbet ancak dalga gecmek icin basladigim moda polisliginden keyif aliyorum hakkaten. Kim, ne giymis diye bakmamak elde degil ki!

2011 Kis ve Bahar kreasyonlarini taradim soyle. Belki "Ne giysem?" derdine bir nebze ilac olur diye verilen tavsiyeleri ve yeni akimlari sizlerle paylasayim...

Gectigimiz senenin modasi miniler ve skinny jeanler idi, bu akim halen suruyor. Yaza dogru leopar, puantiye ve cizgili desenler etrafimizi iyice saracak. Bolca gorecegimiz cicek desenli mini elbiseler ve tulumlarda bile bir karmasa hakim. Skinny jeanlere inat yuksek bel genis paca pantolonlar, minilere inat yerleri supuren elbiseler, dantel, patchwork, makrame ve puskul gibi detaylar karsimiza cikacak. 70'lerden gelen bu esintide her seyin bir arada kullanilmasi soz konusuyken ben bunun goz yorduguna inaniyorum. Bu esintinin en iyi yani gecmis olmasiydi sanki...






























Organizasyon 17.00'de baslayip hararetle devam edeceginden gece boyu uzerinde duracagimiz ayakkabilar cok onemli. Kadinlarin iddiali topuklarla arz-i endam etmesini cani gonulden istesem de rahat bir secimin saglik ve konfor acisindan ne denli onemli oldugunu hatirlatmak isterim. Illa ki topuklu giyecekseniz, senenin suren modasi platform tabanla desteklenen ya da dolgu topuklu modelleri deneyebilirsiniz. Tekrar belirteyim, bu akimi da sevmiyorum. Ince topuk ve zarif bir stiletto gibisi yok.












Bu tarz bir organizasyon icin ortak gorus elegant ama sade olmaktir. Secimlerde abarti gulunc, resmilik sacma ve asiri sportiflik ise basit olacak. Sonucta herhangi bir yere degil, bir davete katiliyorsunuz. Oylesine bir konser ya da bar degil gideceginiz yer; "Hilton" olarak dusunup organizasyonun citayi yukselttigine kanaat getirdiyseniz, adabi muhaserettir uygun giyinmek. En azindan benim icin...


Sportif hanimlar vucut tiplerine uygun bir kot, şık bir bluz ve renk uyumu yakalanmis bir spor ayakkabi kombinasyonu denerken; daha iddiali ama sportif olmak icin giysilerini topuklu bir ayakkabi ile kullanabilirler. Sifon bluzler ya da en azindan payetler bir miktar renk katabilir. Sportif bir etege eklenen katlar giysiye hareket getirecektir. Ustelik diz ustune dek uzanan corapla salinmak trend haline geldi bu ara, liseli genclik akimi tam gaz. Sahsen nefret etsem de gece parlamanin ve bu sene tuylerin moda oldugunu hatirlatmaliyim. Ve elbette aksesuar her seyi degistirecektir!
































Daha aykiri takilmak isteyenler, asilikleri ile trendi cok rahat yakalayabilir. Cunku bu sene punk ruzgari esiyor. Ozellikle file, desenli ve rengarenk coraplarin tahtini salliyor. Abartili topuklari ile bot tarzi ama burnu acik ayakkabilar tum igrencliklarine ragmen moda. Zimbalar, ozellikle deri giysi ve aksesuarlar, vatkalar ve koyu renk makyaj da bu akim ile kullaniliyor. Yalniz, rockcilar bile parlak aksesuarlar takiyorlar...




























Bu yil cokca rastladigimiz uzre rahat hareket etmeye imkan saglayan mini sortlari cizmeler ile kullanabilirsiniz. Eger bacaklariniza guvenmiyorsaniz, sectiginiz coraplarin modanin aksine rengarenk olmamasina dikkat edin. Modacilar, bacaklari uzun gosterecek desenlere yonelebilirsiniz diyor; duzgun gostermek icin ise uzun cizmeler imdadiniza yetisecektir.

Beli ince ama basenleri genis hanimlar dar kiyafetlerden mutlaka kacinmali. Yanlardan cikan etler ile goze batan kalcalarla salinmak hicbir zaman moda olmadi. Eger yanlardan tasan yaglariniz varsa dokumlu bir bluzla trendi yakalamayi deneyin. Belki, ozellikle salvarlarin kilolari gorunmez kildigina inanan modacilara kulak verebilirsiniz...









Eger gercekten poponuza guveniyorsaniz taytlarin modasinin gecmedigini hatirlatayim. Tayt ve topuklu ayakkabiyi el cantasi ve ceketle tamamlayabilirsiniz. Icine basit bir bluz giyip sportif, daha abiye bir bluz giyerek iddiali olabilirsiniz. Ayni ustu nispeten kisa paca ve yuksek bel pantolon akimina kulak vererek de kullanabilirsiniz. Modacilar, ozellikle siyah ve beyaz kontrasini asla modasi gecmeyen ve her daim zarif bir secenek olarak karsimiza cikariyor. Ve blazerler tum koleksiyonlarda var...


























Kisa boylu kadinlarin mini etek-uzun cizme kombinasyonu ile uzun gorunecegi, uzun ve duzgun bacakli kadinlarin ise bunu vurgulamak icin rahat rahat topuklu ayakkabilarla salinacagi ise asikar. Bunlar zaten en bilinen, en cok soylenen tuyolar :)

Elbiseler, sezonun vazgecilmezi. Rengarenk elbiseler icinde kilolari saklayanlar da var, hatlari vurgulayanlar da. Iyi bir elbise secimi bir kadini seksi gostermek icin ilk adim olabilir. Gece ve kis olmasini dikkate alarak koyu ve duz renk bir elbiseyi sezon trendi bir ceketle tamamlayabilirsiniz. Sunu belirteyim ki topuklu botlar ile opak coraplari bu tarz elbiselerle kullanmak oldukca moda; ayni tunik alti taytlar gibi.















Onumuzdeki sezon, gece dikkat cekmenin bir yolu klasiklesmis siyah-kirmizi ya da sezon trendi saks mavisi-siyah kombinasyonu. Grinin ezici ustunlugune, aykiri tonlar secerek karsi gelebilirsiniz. Ozellikle ben burdayim diyen ayakkabilar her yerde! Duz siyah giysinizi kirmizi, mavi ya da yemyesil bir ayakkabiyla tamamlayabilir, canta ve takilarinizla bunu zenginlestirebilirsiniz...
















Gelelim taki-tokaya... Aksesuarlar, butunlugu saglamak icin oldukca onemli. Her renkten takilari birbiri ustune takmak, yeniden cicek cocuk olmak moda ama neredeyse hic taki takmayan bir insan olarak bunu onerebilecegimi sanmiyorum. Bu karmasiklik gozumu yoruyor :)

Onumuzde sapkalara bogulacagimiz bir sezon var. Her tarzdan sapka saracak etrafimizi. Kocaman, bavul cantalar hala moda ama gece cikiyorsaniz, ortam buna uygun olamz. Butun gece omzunuzda bir bavul tasimak istediginizden emin misiniz?






Gelelim erkeklere...


Modacilar, erkeklerin eger bel kisimlari gorunuyorsa kemer-ayakkabi kombinasyonu saglamak acisindan kemer takmalarini oneriyor. Dolayisi ile bu klasige kacan tarzda gomlek daha klas gorunecekdir. Kravatsiz bir gomlek-ceket kombinasyonu sezona uygun olabilir. Gece cikarken ozellikle duz renk kazak goymenin daha iyi bir secim olacagi da belirtiliyor.

Eger ceket giyilecekse spor olmasi, konsepte daha uygun gider. Ne de olsa bu sezon deri ceketler moda... Aslinda en uygun giyim tarzi casual olacak sanki. Yandaki ipuclarina bakmakta fayda var :)


Erkekler, cok daha sansli, ne de olsa kotun modasi asla gecmez! Kot ustu, siradanliktan uzak, tarz bir t-shirt ile sezonu yakalayabilirsiniz. Yuvarlak yakali t-shirtler yerini V yakaya biraksa da, bunun ustune ceket giymek hala moda. Oduncu gomlek cogu insana gore muhendis formasi gibi dursa da oldukca yaygin ve bunu yine cokca gorecegimiz orgu ceketle kullanabilirsiniz. Lakin ortamda sicaktan olmek istemiyorsaniz elbette bunu pek tavsiye etmem.

Erkek dergilerine gore, bu tarz yerlerde, uzun kollu gomlek giymek her zaman daha iyiymis. Bu sezon, bunu bir yelek ile tamamlamayi oneriyorlar...


























Son olarak, pastel renkli coraplar yerine tek renk ve pantolonla uyumlu corap giymeye dikkat etmenizi hatirlatayim. Neyse ki erkeklerin ne giyecegim derdi, kadinlarinki gibi degil. Aksi takdirde dunya timarhaneye donerdi! :)

Moda guzel, moda cici. Giyinmek, kendine yakistirmak ise muthis! Lakin bunu yapacagim derken igreti olmak irrite edici. Guzel gorunme adina giyilen ayakkabilar ustunde deve kusu gibi yurumek, kocaman kalcayla yanlardan cikan yaglara ragmen skinny jean giymek ya da olmayan memeleri sonuna dek acmak sacmalik. Vucut tipine, ten rengine uygun seceneklerle guzel gorunmeyen kadin ya da erkek yoktur. En azindan bu zirvede votka su gibi akarken olmayacak! :)

Son olarak sahsi hatirlatmalarimi yazarak bitireyim yazimi. Basit olmamak adina her yeri acmak yerine, tek ve iddiali dekolte vermeyi tercih edin. Insanlarin sizi, siz onemseseniz de onemsemeseniz de tepeden tirnaga suzecegini unutmayin. "Ne lan bu, alt tarafi bir zirve" derken, ne haklisiniz! Lakin sonucta bir tek zirvede degil, hayatin her alaninda insanlar ne giydiklerine gore yargilaniyorlar. Icindekinin insan olup olmamasina ilk izlenimden sonra onem veriyorlar. Hava kar, kis: "ayakkabilarin camurlu ve kirli olmamasi ilk izlenim icin oldukca onemlidir" derken bi kenarda ayakkabilari silmeyi unutmayin diyorum aslinda. Daha net yazayim da, anlamayanlar anlasin. Hos, buna laf edenler oraya gittiklerinde karsilastiklari muamele ile ne dedigimi anca anlayacaktir...

Gecenin şik ve rukuslerini yine buradan paylasip yorumlariz elbet. Hatta onerilen uzre zirveye gelenlerle dedikodusunu orada yapar, burada yazariz. Maksadin eglence oldugunu, fotograflarin onumuzdeki gunlerin koleksiyonlarina ait, sezonda bahsi gecen trendler oldugunu; modanin en cok kendimizi rahat hissettigimiz, kendimize yakistirdigimiz seyleri giymek oldugunu unutmadigimizda hayat bayram olacak ya; hah iste o bayram tadinda, super, eglenceli bir zirve dilerim!

90. zirvemde, insanlarin takintilarini fazla onemsememelerini, sekilcilikten uzak olmanin mutlu olmak icin onemli bir etken oldugunu hatirlatma niteliginde yazdigim bu yazi, gereken yerlere kapak olsun. Moda diye her sey yapilmaz! Lakin bir kisim kucumsese de, "Ne giyecegim?" sorusu ciddi bir sorun yaratabilir...

Takintisiz gunlerde, modaniz hep kendinize yakisan bir rahatlik olsun! Geri kalan her sey fasa fiso :)

10 Ocak 2011 Pazartesi

Nokia Sen N'aptın?


Son dönemlerde bir telefon kapışmasıdır gidiyor. Rakipler işe koyulup arka arkaya kendi modellerini tanıttılar. Şu an piyasa HTC Desire, Samsung I9000 Galaxy S, Iphone 4 ve Nokia N8 karşılaştırmalarından geçilmiyor...

Konuştuğum tüm kullanıcıların bir nevi fetişi var bu aletlere. Mesela kardeşim bir Iphone 4 kullanıcısı olarak telefonuna tutkuyla bağlı. Sadece 'moda' olduğu için değil, hem şık hem kullanışlı olduğu için Iphone 4 alan çok insan var. Lakin bu alet oldukça pahalı. Üstelik benim gibi telefon ile fotoğraf makinasını birleştirmek isteyen kullanıcılar için tam bir fiyasko. Tıpkı uygun fiyatlı Galakxy S ve verim açısından en iyi olarak gösterilen HTC gibi...

Kendimi bildim bileli Nokia kullanırım. Mevcut telefonumdan da oldukça memnunum. Tasarımı şık, Carl Zeiss xenon flashı ile gece çekimleri oldukça iyi ve kullanışlı bir telefon. Amma velakin günümüz teknolojilerine ayak uyduracak bir dokunmatik ekranı yok. Bense böyle şeylere bayılırım! Bu sebeptendir ki telefonları inceledim. Hatta Nokia'nın son gözbebeği N8'i almaya niyetliydim. Bloggerlar için düzenlenen Ovi Store uygulaması tanıtımında oldukça beğenmiştim N8'i. Kullandığı dandik işletim sistemine, Ekşi Sözlük'te tek bir olumlu eleştiri bile almamasına, çevremin Iphone 4 ve HTC Desire diye baskı yapmasına rağmen, en iyi fotoğraf kalitesine sahip telefon N8 olduğu için kararlıydım da. Ne olduysa Onur Koray bu telefonu aldıktan sonra oldu...

N8, ilk haftasını doldurduğu gün birden kapandı ve bir daha da açılmadı. Ne olduğunu araştırmaya başlayan Onur, bir forumda bu sorunun N8'lerin pek çoğunda olduğunu, Nokia'nın bu sorunu bile bile Iphone ile kapışmak üzre apar topar telefonu piyasaya sürdüğünü okudu. Bense şokla Nokia'nın açıklamaları kabul ettiğini farkettim.

Şimdi, Onur yeni telefonunu bekliyor lakin yapılan açıklamaya göre alet yok sattığı için(!) 10 gündür telefonsuz. Parayla rezil olmak diye buna deniyor sanırım!

Bir Nokia müşterisi olarak, Ovi tanıtımına çağrılan bir müşterinin, bol bol reklamı yapılan telefonu alıp ilk haftada markanın kendi hatasından kaynaklanan mağduriyetinin bunca sürede giderilmemesini kınıyorum. Bu saatten sonra, para kazanmak için sorunlu telefonu piyasaya sürebilen bir markanın telefonunu niye alayım ki ben?

Moda, beğeni ve verilen onca para kalitleli ürün almaya yetmiyor işte. Büyük ve çok satan bir marka olmak da müşteri memnuniyetini önemsemeyince anlamını yitiriyor. Ne güzel demiş Bosch: "İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim." Ah be Nokia, keşke para kaybetseydin de güvenirliğin sarsılmasaydı!..